Üniversitemiz Keskin MYO'da İstiklal Marşımızın kabulünün 102. yılı münasebetiyle İstiklal Marşımızın Kabulü ve Çanakkale Zaferi Anma Programı düzenlendi. Öğr. Gör. Dr. Elif Akar’ın konuşmacı olarak yer aldığı çevrimiçi anma programına Keskin MYO Müdürü Doç. Dr. Alper Gürer, Keskin MYO akademik ve idari personeli ile öğrencilerimiz katıldı.
12 Mart İstiklal Marşımızın kabulü ve 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin Türk Milleti için çok önemli iki gün olduğunu ifade eden Öğr. Gör. Dr. Elif Akar, “Çanakkale Zaferini, Çanakkale Ruhunu anlatmak zor. Bu bir ülkenin yeniden diriliş öyküsü, şuan burada olmamızı Çanakkale Zaferi’ne ve orada hayatlarını veren şehitlerimize borçluyuz. Şuan ki hayatımızı bu topraklar için canını veren tüm şehitlerimize borçluyuz. Çanakkale zaferi bir milletin uyanışıdır ve dünyayı şaşırtan bir destandır. Hiç kimsenin tahmin edemeyeceği ve düşünemediği bir zaferdir. Hem Türk tarihi hem de dünya tarihini değiştiren bir olaydır. Çanakkale Zaferi ile milli mücadele ruhu oluşmuştur. Hem kara hem deniz zaferi ile büyük bir başarı elde edilmiştir. Türk halkı için bir can suyu olan Çanakkale Zaferi ile milli mücadele ruhu yeniden diriltilmiş, kurtuluş savaşının kazanılmasında tüm Türk Ordusu’nun ve Türk Milleti’nin inancı yeniden körüklenmiştir. Mustafa Kemal ise Çanakkale Zaferi ile büyük bir askeri deha olduğunu tüm dünyaya göstermiştir. Çanakkale Savaşı ayrıca ülkeler arasında farklı dostlukların ortaya çıkmasına, farklı insani değerlerin gelişmesine ev sahipliği yapmıştır. Bu zafer yüce Türk Milleti’nin destansı hikâyesini, onun onurlu duruşunu ve yüksek haysiyetini tüm dünyaya göstermiştir. Çanakkale’de düşman askerlerine de öz evlatları gibi davranan yüce Türk Milleti’nin destansı hikayesi tarih kitaplarına altın harflerle yazılmıştır. Bu ülkenin şanlı milleti, düşman askerlerini bile bu ülkenin evlatları olarak bağrına basmıştır ve tarihe Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözleri ile geçecektir; “Onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra, bizim de evlatlarımız olmuşlardır.” Koca bir savaşın sadece bir cephesi olan Çanakkale Savaşı’nda iki yüz elli bin Türk askeri hayatını kaybetmiş Galatasaray, Konya ve İzmir liseleri 1915 yılında tek bir mezun vermemiştir. Bu savaş ve kazanılan zafer öyle bir zaferdir ki sadece Türk tarihini değil birçok ülkenin tarihini de değiştirmiştir. Çanakkale ve İstiklal Savaşı’na katılan çok sayıda çocuk, vatanını savunurken destansı bir hikaye yazmış ve tarihe “Meçhul Çocuk Asker” olarak geçmişlerdir. Bu olay tarihe bir İngiliz Subay’ının şu sözleri ile geçecektir; “ Ölü askerler vardı. 14-15-16 yaşlarında, ve inanın ki gülüyorlardı. İlk kez kaybedeceğimizi o gün hissettik.” Çanakkale Zaferi düşman ülkelerin komutanları tarafından da onurla anılmıştır. General Townshend’in tarihe geçen sözleri şu şekildedir; “Avrupa’da hiçbir asker yoktur ki Türklerle mukayese edilebilsin”. Çanakkale Zaferi bir milletin kalbinin attığı, derin uykusundan uyandığı ve varlık savaşının ilk sahnelendiği yerdir. Çanakkale Zaferi bu milletin yeniden yazılan tarihidir” dedi.
Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u ve İstiklal Marşı’nın kabulü sürecini anlatan Öğr. Gör. Dr. Elif Akar, “Bu hafta anılması gereken ve bizim için çok önemli olan bir başka önemli olay da İstiklal Marşı’nın kabulüdür ve bu vesileyle Vatan Şairimiz olan Mehmet Akif Ersoy’u anmak ve anlamaktır. Mehmet Akif Ersoy’un hayatına baktığımızda yaşamında babasının etkisinin büyük olduğu görülmektedir. Mehmet Akif Ersoy, babasının kaybı ve evlerinin yanması üzerine hayata hızlı atılmak zorunda kalmış ailesinin geçimine katkı sağlamak için Mülkiye’den ayrılarak Ziraat ve Baytar Mektebi’ne katılmıştır. 1893 yılında okulu birinci olarak bitiren Mehmet Akif Ersoy Arapça, Farsça ve Fransızca dillerine hâkimdir. Ayrıca hafızdır. Yirmi yıl memuriyet yapmış ve Rumeli, Anadolu ve Arabistan’ı gezme fırsatı bulmuş, mütevazı bir hayat sürmüştür. 1911 yılında 38 yaşında iken Safahat isimli kitabı yazmıştır. Mehmet Akif Ersoy, Milli Mücadele döneminde şair, hatip, seyyah, gazeteci, siyasetçi olarak görev almıştır. Burdur Millet Vekili olarak Meclise girmiş ve kayıtlara “Burdur Milletvekili ve İslam Şairi” olarak geçmiştir. Maarif Vekaleti tarafından Türk Kurtuluş Savaşı’nı anlatacak ve Kuvâ-yi Milliye Ruhunu yansıtacak bir şiir yarışması düzenlenir. TBMM isteği ile yapılan yarışmaya 724 şiir katılmıştır ancak bu şiirler arasında Mehmet Akif’in şiiri yoktur. Bunun temel sebebi ise Mehmet Akif Ersoy’un “Bir milletin milli marşı para ile yazılmaz” düşüncesinden kaynaklanmaktadır. Ancak dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Bey’in ricası ve Hasan Basri Bey’in ısrarları ile Mehmet Akif Ersoy, açılan şiir yarışmasının dışında şiir kaleme almaya ikna edilir. Bu sayede Mehmet Akif Ersoy, Ankara’da bulunan Taceddin Dergahı’nın üst katındaki 3. odasında İstiklal Marşı’nı yazar. Şiiri tamamlamasından sonra Burdur Milletvekili olarak Mecliste 10 kıtasını da okur. Meclisin alkışlardan tavanları titrer ve herkes heyecanlanır. Toplamda 4 kez mecliste şiiri kendisi seslendirir. Herkes ayaktadır ve milletvekilleri gözyaşlarını tutamayarak Mehmet Akif Ersoy’u dinlemektedir. 12 Mart 1921 yılında saat 17: 45 te İstiklal Marşımız 4 kez dinlendikten sonra herkesin onayını alarak kabul edilir ve Anayasamızda değiştirilemez maddeler arasında yer alır. Vatan ve İslam Şairimiz Mehmet Akif Ersoy 1936 yılında 63 yaşında vefat etmiştir” şeklinde konuştu.
Program, Keskin MYO Müdürü Doç. Dr. Alper Gürer’in genel değerlendirmesi ve Öğr. Gör. Dr. Elif Akar’a teşekkürü ile sona erdi.



